doğum kontrol hapı memede kist yapar mı

Kombinedoğum kontrol hapları doğru şekilde kullanıldıklarında yılda yaklaşık %1başarısızlık riski bulunmaktadır. İlaç alımı unutulur ya da yanlış kullanılırsa bu oran artar. YAZZ 24+4 ile ilk kutuya başlama: Bir önceki ay doğum kontrol hapı kullanılmıyorsa tabletler kanamanın ilk günü alınmaya başlanmalıdır. microgynon. bir doğum kontrol hapı. su anki fiyatı 3,56 ytl. diğerlerinden önemli bir farkı olup olmadığını bilmiyorum ancak kullananların çoğunda sinir, stres ve baş ağrısı yapabiliyor. bu laneti "hayattan ve her şeyden bir anda soğutan şeyler"e mi yazsam diye düşündüm bir an. ama herhangi bir şeye mantıklı karar Meme kanseri (meme kanseri, karsinoma mammae veya kısaca Mamma-Ca) memedeki kötü huylu bir tümördür. Doktorlar ayrıca memenin kötü huylu (kötü huylu) bir tümöründen de bahseder. Meme bezindeki bazı hücreler genlerini değiştirir ve kontrolsüz bir şekilde çoğalır. Sağlıklı dokuya dönüşürler ( invaziv büyüme) ve yok et. zaten doğum kontrol hapı kullanan bayanlar kilo alırlar göğüsün ya da vücudun farklı yerlerinin büyümesi,belirginleşmesi normaldir ama özellikle göğüs büyüteceğini düşünmediğim bir yargı.. sadece bir efsanedir. doğum kontrol haplarının bu tarz kullanımlarının yasaklanması hatta önüne geçilmesi gerekiyor. Doğum kontrol hapları memede fibrokist ve kistlere neden olur: Yanlış. Doğum kontrol haplarının kullanımı, meme hastalıklarını azaltır. Doğum kontrol hapı kullanımı ile meme kanseri riski arasında bir ilişki yoktur. Gerek ağrılı adet görmenin tedavisi için, gerekse korunma amacıyla doğum kontrol hapları ergenlik Mon Mari Est Accro Aux Sites De Rencontre. The Lancet Oncology Dergisi tarafından yayımlanan yeni bir araştırmaya göre 10-15 yıl doğum kontrol hapı kullanan kadınlarda rahim içi endometrium kanseri riski yarı yarıya Jinekoloji ve Obstetrik Derneği TJOD Başkanı Prof. Dr. Cansun Demir, doğum kontrol haplarının yaklaşık 50 yıldır dünyada kullanıldığını ve bu hapların çocuk olmasını önlemenin dışında başka etkilerinin olduğunu da söyledi. Prof. Dr. Demir, doğum kontrol haplarının kemik erimesini ve yumurtalık kistlerinin oluşumunu önleme ve de memede fibrokistik hastalığın önlenmesine katkı sağladığını vurgulayarak, "Ayrıca doğum kontrol haplarınını; 1. Endometrium rahim kanseri 2. Over yumurtalık kanseri 3. Kolon kalın barsak kanserini önlediği de ispatlanmış durumda. Bu nedenle bizde çok korkulmasına rağmen dünya da en çok kullanılan yöntemlerin başında geliyor” Dr. Cansun Demir, “Doğum kontrol haplarının ispat edilmiş bir kansere neden olduğu gösterilememiş ancak meme kanserini artırdığını gösteren bazı çalışmalar var. Ama bu ispatlanmış olmamakla beraber; bunun aksini gösteren başka çalışmalar da var” şeklinde kontrol hapı kullanımında belirti bir süre olmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Demir, şunları söyledi “Artık maksimum bir süre yok. Eskiden 2-3 yıl denirdi ve daha fazlası önerilmezdi ama şimdi eğer kişi sigara içmiyor ise menopoza kadar kullanımında sakınca olmadığı söyleniyor. Doğum kontrol haplarının sigara içen kişilerdeki en büyük riski tromboemboli yani bacaklara pıhtı yapması.”30 YIL SONRA BİLE... Günümüzde mevcut olan bilgilerin zaten rahim içi kanseri riskinin doğum kontrol hapı kullanımı ile azaldığı yönünde olduğunu açıklayan Hacettepe Üniversitesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. İsmail çelik ise, “Yayınlanan bu yeni çalışmada ise bu risk azalmasının ne kadar sürdüğü ve bu koruyuculuğu etkileyebilecek diğer olası faktörler araştırılmıştır. Bu aşamada çalışma hakkında kısa bilgiler vermek gerekirse Daha önceden yapılmış olan 36 epidemiyolojik çalışmanın verilerinin bir arada değerlendirildiği bir çalışmadır. Toplamda rahim içi kanserli hasta ve 115 bin 743 kansersiz hastaya ait veriler bir araya toplanmıştır.Doğum kontrol hapı kullanımı ile toplam kanser riskinde azalma olduğu yönünde çalışmalar mevcut olsa da, meme kanseri gelişimi riskini artırdığı unutulmamalıdır’ diyen Prof. Dr. Çelik, şunları söyledi “Dünyada kanser araştırmaları için üst merkez olarak kabul edilen Uluslararası Kanser Araştırmaları Kurumu International Agency for Research on Cancer – IARC, doğum kontrol hapı kullanımının meme kanseri riskinde neden olduğu artışla ilgili olarak 2012 yılında bir rapor yayınladı. Bu raporda özellikle erken yaşlarda ve ilk gebelik öncesinde doğum kontrol hapı kullanımı ile meme kanseri gelişme riskinin en yüksek olduğu, ilk gebelik sonrasında meme hücrelerindeki değişim ile birlikte bu riskin azaldığı belirtildi. Ancak yine de risk hiçbir zaman sıfıra inmemekte ve doğum kontrol hapı kullanımına bağlı olarak meme kanseri gelişme riski devam etmektedir.”Demet DEMİRKIR / Doğum kontrol hapı kullanmak aslında… Doğum kontrol hapı kullanmak, kanser riskini azaltıyor mu artırıyor mu? The Lancet Oncology Dergisi tarafından yayımlanan yeni bir araştırmaya göre 10-15 yıl doğum kontrol hapı kullanan kadınlarda endometrium kanseri riski yarı yarıya iniyor. 1965 and 2014 yılları arasında yüksek gelirli ülkelerde 143,019 kadından oluşan 36 çalışmaya toplu bakıldığında, uzun süre doğum kontrol hapı kullanan kadınlarda endometrium kanseri riskinin azaldığı görüldü. Yapılan çalışmaya göre; doğum kontrol hapı kullanarak, kanser olma riskini yüzde 25-50 oranında azaltıyor. Eğer bir kadın hiç doğum kontrol hapı kullanmamış ise o kadının hayatı boyunca endometrium kanseri ile karşılaşma oranı 75 yaşına kadar yüzde 2 ila 3. Eğer 5 yıl kullanmışsa risk yüzde düşüyor. Doğum kontrol hapı kullanımı 10 yılı geçtiyse, kansere yakalanma riski yüzde düşüyor. Ve 15 yıllık kullanımın ardından ise oran yüzde 1’e geriliyor. “BİZDE ÇOK KORKULUYOR AMA DÜNYA DA EN ÇOK KULLANILAN YÖNTEMLERİN BAŞINDA”Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği TJOD Başkanı Prof. Dr. Cansun Demir, doğum kontrol haplarının yaklaşık 50 yıldır dünyada kullanıldığını ve bu hapların çocuk olmasını önlemenin dışında başka etkilerinin olduğunu da söyledi. Prof. Dr. Demir, doğum kontrol haplarının kemik erimesini ve yumurtalık kistlerinin oluşumunu önleme ve de memede fibrokistik hastalığın önlenmesine katkı sağladığını vurgulayarak şunları söyledi “Ayrıca doğum kontrol haplarının; 1. Endometrium rahim kanseri 2. Over yumurtalık kanseri 3. Kolon kalın barsak kanserini önlediği de ispatlanmış durumda. Bu nedenle bizde çok korkulmasına rağmen dünya da en çok kullanılan yöntemlerin başında geliyor.”Prof. Dr. Cansun Demir, “Doğum kontrol haplarının ispat edilmiş bir kansere neden olduğu gösterilememiş ancak meme kanserini artırdığını gösteren bazı çalışmalar var. Ama bu ispatlanmış olmamakla beraber; bunun aksini gösteren başka çalışmalar da var” şeklinde konuştu. “ESKİDEN 2-3 YIL DENİYORDU”Doğum kontrol hapı kullanımında belirti bir süre olmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Demir, şunları söyledi “Artık maksimum bir süre yok. Eskiden 2-3 yıl denirdi ve daha fazlası önerilmezdi ama şimdi eğer kişi sigara içmiyor ise menopoza kadar kullanımında sakınca olmadığı söyleniyor. Doğum kontrol haplarının sigara içen kişilerdeki en büyük riski tromboemboli yani bacaklara pıhtı yapması.”ORAL KONTRASEPTİF KULLANIMI VE ENDOMETRİUM KANSERİ İLİŞKİSİGünümüzde mevcut olan bilgilerin zaten rahim içi kanseri riskinin doğum kontrol hapı kullanımı ile azaldığı yönünde olduğunu açıklayan Hacettepe Üniversitesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. İsmail çelik ise, “Yayınlanan bu yeni çalışmada ise bu risk azalmasının ne kadar sürdüğü ve bu koruyuculuğu etkileyebilecek diğer olası faktörler araştırılmıştır. Bu aşamada çalışma hakkında kısa bilgiler vermek gerekirse Daha önceden yapılmış olan 36 epidemiyolojik çalışmanın verilerinin bir arada değerlendirildiği bir çalışmadır. Toplamda rahim içi kanserli hasta ve 115 bin 743 kansersiz hastaya ait veriler bir araya toplanmıştır. Doğum kontrol hapı kullanımı ile rahim içi kanseri arasındaki olası ilişkiler ise şöyle incelendi Tanı yaşı, vücut kitle indeksi, doğum sayısı, menopoz durumu, menopozda hormon kullanımı, sigara içimi, ilk adet yaşı, etnik köken, alkol kullanımı ve doğum kontrol hapı kullanım süresi. Çalışmada elde edilen ana bulgular özetlenecek olursa, yaklaşık olarak 10-15 yıl boyunca doğum kontrol hapı kullanılırsa rahim içi kanseri riskinin hemen hemen yarı yarıya azalacağıdır. Çalışmada ayrıca, bu risk azalmasının doğum kontrol hapı kullanımı kesildikten 30 yıl sonrasına kadar devam ettiği belirtiliyor” dedi. Bu çalışmalarda elde edilen sonuçları bir arada inceleyen birçok metodolojik araştırmanın da yapıldığını kaydeden Prof. Dr. Çelik, doğum kontrol hapının gebeliği önleme dışındaki etkileri ile ilgili olarak bildiklerimizi özetleyecek olursak şunları söylemek mümkün; Kardiyovasküler olay riskini artırır, genellikle bacak toplardamarlarında pıhtılaşma ve bu pıhtıdan kopan parçanın kan dolaşımına girerek genellikle akciğerlerdeki küçük damarlarda tıkanma yapar, inme ve kalp krizi riskinı artırır, meme kanseri riskini artırabilir, yumurtalık kanseri riskini azaltır, kolorektal kalın bağırsak kanseri riskini azaltır, serviks rahim ağzı kanseri riskini artırdığını gösteren bazı çalışmalar var. Ancak bu konudaki tartışmalar devam ediyor. Karaciğer kanserlerini artırdığına yönelik de çalışmalar mevcuttur” şeklinde konuştu. MEME KANSERİ GELİŞİMİ RİSKİNİ ARTIRIYOR MU? Doğum kontrol hapı kullanımı ile toplam kanser riskinde azalma olduğu yönünde çalışmalar mevcut olsa da, meme kanseri gelişimi riskini artırdığı unutulmamalıdır’ diyen Prof. Dr. Çelik, şunları söyledi “Dünyada kanser araştırmaları için üst merkez olarak kabul edilen Uluslararası Kanser Araştırmaları Kurumu International Agency for Research on Cancer – IARC, doğum kontrol hapı kullanımının meme kanseri riskinde neden olduğu artışla ilgili olarak 2012 yılında bir rapor yayınladı. Bu raporda özellikle erken yaşlarda ve ilk gebelik öncesinde doğum kontrol hapı kullanımı ile meme kanseri gelişme riskinin en yüksek olduğu, ilk gebelik sonrasında meme hücrelerindeki değişim ile birlikte bu riskin azaldığı belirtildi. Ancak yine de risk hiçbir zaman sıfıra inmemekte ve doğum kontrol hapı kullanımına bağlı olarak meme kanseri gelişme riski devam etmektedir.”BİLİMSEL OLARAK YANLIŞ DEĞİL AMA…Prof. Dr. Çelik, “Doğum kontrol hapı kullanımının rahim içi kanser riskini azalttığını ifade eden bu çalışma, halihazırda bu konudaki bilinen verileri bir araya toplamış ve sadece doğum kontrol hapı – rahim içi kanseri ilişkisinde rol oynayan etmenleri değerlendirmiştir. Ancak, doğum kontrol hapının rahim içi kanseri dışında da birçok farklı etkisi mevcuttur. Dolayısıyla, “Doğum kontrol hapı kullanımı ile rahim içi kanseri azalıyor” temalı bir ifade bilimsel olarak yanlış olmasa da, bu ilaçların diğer sağlık etkileri de göz önünde bulundurulduğunda mutlaka hekim gözetiminde kullanılması gerektiği vurgulanmalıdır. Unutulmaması gereken, doğum kontrol hapının esas kullanım amacının, isminde de anlaşıldığı üzere, doğum kontrolü sağlamak yani istenmeyen gebelikleri önlemek olduğudur” dedi. Doğum Kontrol Hapı Kanser Yapar Mı?Doğum kontrol haplarının kadınları kansere yapıcı direkt bir etkisi bulunmamaktadır. Meme kanserine olan etkisinde ise yakalanma riskinde hafif bir artışa sebep olduğu ortaya koyulmuş olsa da yalnız bazı durumlarda ortaya KanserleriKanser, dünyada görülme sıklığı artan hastalıkların başında gelmektedir. Kanser, dünyada görülme sıklığı artan hastalıkların başında gelmektedir. Dünyada milyonlarca kişi her yıl kanserle ile tanışmak zorunda kalıyor. Geçmişle kıyas yapıldığı zaman gelişen modern tıp teknolojisi ile birlikte erken teşhiste önemli bir yol alındı. Kansere karşı son derece önem arz eden erken teşhis hastanın yaşam süresinin yanında yaşam kalitesini de arttırıyor. Düzenli kontroller ve yılda en az 1 kez yapılacak olan check-up ile erken dönemde farkedilen kanserin tedavisine hemen başlanabilmektedir. Kanserde tedavinin yanı sıra erken teşhis hayati önem taşımaktadır. Erken tanı ve tedavide kadınların en sık belirti gösterdiği kanser türlerinin belirtileri, teşhisi, tedavinin yöntemleri ve hastanın ihtiyaçlarına göre düzenlenmesi bilgi ve bilgilendirmede son derece Kanseri TürleriKadınlarda en sık görülen kanser türleri şu şekilde özetlenebilir Meme Kanseri Son yıllarda görülme oranı ciddi şekilde artan kanserin başında gelmektedir. Dünyada her 8 kadından 1’inde; Türkiye’de ise her 12 kadından 1’inde görülen bu kanserde erken tanı ölüm oranlarını ciddi oranda azaltmaktadır. Rahim Ağzı Kanseri Dünyada kadınlardan en sık görülen kanserlerinden başında gelmektedir. Diğer kanser türlerinden en önemli farkı ise düzenli tetkiklerle erken dönemde tespit edilmesi ve tedavide başarı oranının yüksek olmasıdır. Rahim Kanseri Kadınlarda en sık görülen kanser çeşitlerindendir. Erken tanı ve erken tedavi sayesinde hastalığın yenilmesinde başarı oranı artmaktadır. Yumurtalık Kanseri Genellikle menopoz sonrası görülen bu kanser türü kadın kanserleri arasında en zor tedavi edilen hastalıktır. Hastalığın bu denli zor tedavi edilmesinin sebebi ise sinsice ve belirti göstermeksizin ilerleyen ve ileri evrelerde ortaya çıkmasıdır. Yaklaşık 1000 kadından 12’sinde görülebilen bu kanserde erken tanı iyileşme oranını %90lara kadar çıkartmaktadır. Tiroid Kanseri Tiroid bezindeki hücrelerin aşırı şekilde çoğalmasıyla genellikle boyunda bir kitle ya da nodül olarak kendini göstermektedir. Cilt Kanserleri Yılda yaklaşık olarak 1 milyon kişide görülmesiyle hayati tehlike taşımaktadır. Melanom adı verilen bu kanser türü cilt kanseri arasında seyri en kötü olan tür olma özelliğine sahiptir. Gırtlak Kanseri Sigara dostu kanser türlerinde bir tanesidir. Gırtlak kanseri olan hastaların %95’ini sigara kullanan kişiler oluşturmaktadır. Pankreas Kanseri Vücuttaki en savunmasız organlardan biri olan pankreas zengin sinir ve lenf ağından oluşmaktadır. Diğer organlara yayılma hızı fazla olan bu kanser dünyadaki en ölümcül kanserler arasında dördüncü sırada yer almaktadır. Mide Kanseri Kadınlarda görülen kanser türleri arasında meme kanserinden sonra en çok rastlanılan kanser türüdür. Dünyada mide kanserine yakalanan kadın sayısı azalmakta iken Türkiye’de artmaktadır. Kolon Kanseri Her yıl yaklaşık olarak 1 milyon kişide görülebilen kolon kanseri, Türkiye’de son dönemlerde artış göstermektedir. Yanlış beslenmeye bağlı olarak ortaya çıkan bu kanser türüne kadınlar erkeklere göre daha az oranla yakalanmaktadır. Karaciğer Kanseri Karaciğerdeki anormal büyüme sonucu oluşan kanser türüdür. Vücutta çok önemli bir yere sahip karaciğer dolayısıyla en yüksek riskli ve en sık görülen kanser türleri arasında yer Kanseri BelirtileriKadınlarda görülen kanser çeşitleri pek çok farklılık gösterse de kanser uyarısı vermekte olan birçok belirti vardır ve bu belirtiler görüldüğünde erken tanının hayati önemi düşünülerek kısa bir süre içerisinde hekime başvurulmalıdır. İşte kansere işaret eden o belirtiler1. Hırlama ve Nefes Darlığı2. Kronik Öksürük ve Göğüs Ağrısı3. Sık Ateşlenme ya da Enfeksiyon4. Yutkunma Zorluğu5. Boyundaki Lenf Bezlerinde Şişkinlik6. Güçsüzlük ve Halsizlik7. Vücutta Morarma ve Durmayan Kanama8. Şişkinlik ve Karından Kilo Alma9. Çabuk Doyma ve Yemek Yiyememe10. Pelvis ve Karın Bölgesinde Ağrı11. Rektal Kanama ya da Dışkıda Kan12. Açıklanamayan Kilo Kayıpları13. Mide Bulantıları14. Memede Kızarıklık ve Şişkinlik15. Meme Uçlarında Gözle Görülür Değişiklik16. Ağrılı ve Ağır Kanama ya da Regl Döneminde Kanama17. Yüzde Şişkinlik18. Ciltte İyileşmeyen ve Kanayan Lezyonlar19. Tırnak Yapısındaki Değişiklik20. Sırt ve Sırt Bölgesinde AğrıKadın Akciğer Kanseri BelirtileriAkciğer kanseri artık erkek hastalığı olarak değil kadın hastalığı olarak da düşünülmektedir. Akciğer kanseri kadınlar da kanser sebeple ölüm sebeplerinin başında gelmektedir. Nitekim erkekler ile kadınlar arasında akciğer kanseri bazı farklılıklar göstermektedir. İlk ortaya çıkış sebepleri, şekilleri, tedaviye verilen yanıt, yaşam süreleri ve belirtiler farklılık göstermektedir. İşte kadınlara akciğer kanserine neden olan belirtiler Sürekli Öksürük Öksürürken Kan Gelmesi Yorgunluk Belirtileri Nefes Darlığı Göğüs-Sırt AğrısıKadın Yumurtalık Kanseri BelirtileriKadınlarda görülen yumurta kanserlerinin %66sı ileri evrede teşhis edilebilmektedir. Belirti göstermemesinin en büyük sebebi ise kanserin karın boşluğunda hastaya uzun süre rahatsız vermeden büyümesidir. İleri evrelerde karın ağrısı, kasık ağrısı, kasıkta basınca bağlı idrar ve dışkı hissi, hazımsızlık ve karın şişliği belirtileri gösterirken ileri evrelerde halsizlik, mide bulantısı, iştahsızlık, sindirim bozuklukları, vajinal kanama, pelviste kitle gibi pek çok belirti göstermektedir. Hastanın doktora gitmesine sebep olan en belirgin şikayet ise aşırı derecede karın şişliğidir. Bunun sebebi genellikle karnın içinde biriken asit Mesane Kanseri BelirtileriMesane kanseri genellikle kendini şu belirtiler ile göstermektedir İdrarda Kan Görülmesi Ağrılı İdrara Çıkma Çok Sık İdrara Gitmek İdrarda Acillik Hissi İdrar Yaparken Zorlanma ya da İdrar Yapamama Sırt Ağrısı Karın Alt Kısımda Ağrı İştahsızlık ve Kilo KaybıEmziren Kadın Kanser Olur Mu?Doğum yapmak ve emzirmek, meme kanseri açısından kadınlara belli bir oranda korunma sağlamaktadır. Fakat bu durum doğum yapan ve emziren kadınların kanser olmayacağı anlamına gelmemektedir. Emzirmenin kanseri ilettiğine ise dair bir kanıt yoktur. Kanserliyseniz genellikle emzirebilirsiniz fakat doktorunuza danışmanızda fayda vardır. Kemoterapi alınıyorsa bu ilaçlar etki edeceği için büyük ihtimal emzirme yapmanız uygun Gırtlak Kanseri Olur Mu?Erkeklerin gırtlak kanseri olma oranı kadınlara göre 4-5 kat daha fazladır. Fakat son zamanlarda sigara içen kadın sayısındaki artış kadınların gırtlak kanserine yakalanmasını ve kadınlarda sık görülmesine neden olmaktadır. Çünkü gırtlak kanseri olan hastaların yaklaşık olarak %95ini sigara kullanan kişiler Kontrol Hapı Kanser Yapar Mı?Doğum kontrol haplarının kadınları kansere yapıcı direkt bir etkisi bulunmamaktadır. Meme kanserine olan etkisinde ise yakalanma riskinde hafif bir artışa sebep olduğu ortaya koyulmuş olsa da yalnız bazı durumlarda ortaya çıkmaktadır. Doğum Kontrol Hapı Nedir? Ne İşe Yarar? Oral kontraseptifler olarak da adlandırılan doğum kontrol hapları içinde bulundurduğu kadınlık hormonu sayesinde yumurtlamayı engeller. Hamilelikten korunma yolları içinde oldukça etkili bir yöntemdir. Günümüzde yaygın olarak kullanılmaktadır. Doğum kontrol hapı gebelikten korunma yöntemlerinden sadece biridir. Diğer korunma yöntemleri ile ilgili detaylı bilgiye aşağıdaki yazımdan ulaşabilirsiniz. Doğum Kontrol Hapı Kullanımı Nasıldır? Doğum kontrol hapı kullanmadan önce gebe olup olmadığınızdan emin olmamız gerekir. Bunun için bir jinekolog muayenesi tavsiye edilir. Kutulardaki hap miktarı farklı farklıdır. Bazı kutularda sayı 21 iken bazısında 28 olabilir. Doğum kontrol haplarının kullanımı şöyledir; Adetin ilk 5 günü içinde ve mümkünse ilk gününde kullanıma başlanmalıdır. 21 gün ara vermeden kullanılır. Takip eden 7 gün hap kullanılmaz ve adet kanaması olur. Ardından ikinci kutuya başlanır. Kutudan 28 hap çıktı ise bu 28 gün boyunca ara vermeden kullanım şarttır. Son haplar kullanılırken adet kanaması da başlamış olur. Doğum kontrol hapı kullananlar gebelik istemiyorsa bu süre içinde kullanıma ayn şekilde devam etmelidir. Kullanımı bırakıldığı anda gebelik riski de başlamış olur. Doğum Kontrol Hapının Faydaları Adet sancılarını önlemede etkilidir. Yumurtalık ve rahim kanserine karşı koruma sağlar. Adet kanamalarının sebep olduğu kansızlığa karşı koruma sağlar. Kist büyümelerine karşı önleyici etkisi vardır. Dış gebeliği önler. Tüpler ve rahimde iltihap oluşumuna karşı etkilidir. Sivilce ve akne oluşumuna karşı olumlu etkileri vardır. Doğum Kontrol Hapı Yan Etkileri ve Riskleri Kullanımının unutulmaması gerekir. İlk zamanlar bir kısım kilo artışlarına sebep olabilir. Bulantı yapabilir. Yüksek tansiyona sebep olduğu durumlar olabilir. Cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı koruma sağlamaz. Ara kanamalara sebep olabilir. Kimler Doğum Kontrol Hapı Kullanmamalı? Kalp – Şeker hastaları. Yüksek tansiyon hastaları. Damar hastalıkları olanlar. Damar tıkanıklığı vb. Kan pıhtılaşması sorunu olanlar. Karaciğer bozukluğu olanlar. Meme kanseri olanlar. Hap kullanmayı unutabilecekler. Adet düzensizliği olanlar düzensizliğin nedeni belirleninceye kadar oral kontraseptifler kullanmamalıdır. Bu saydığımız maddelerden bir kısmına sahip olanlar kontrol ve denetim altında doğum kontrol hapı kullanabilir. Bu durumu jinekoloğunuzla konuşup kararlaştırmanızda fayda vardır. Doğum Kontrol Hapları ile İlgili Sık Sorulan Sorular Doğum Kontrol Hapı Ne Zaman Korumaya Başlar Doğum kontrol hapının sizi korumaya başlaması ilk hapı almanızla birlikte başlar Bazen Rahmi Dinlendirmek Gerekir mi? Hayır böyle bir gereklilik yoktur. Hapı bıraktığınızda gebelik riski tekrar yükselir. Doğum Kontrol Hapı Kullanmayı Unutan Ne yapmalıdır? Ertesi gün iki alım yapılmalıdır. Koruyuculuk azalmaz ancak böyle durumlarda yine de ben 1 haftalık ekstra korunma öneriyorum. Doğum Kontrol Hapları Kanser Yapar mı? Elimizde buna dair bir bulgu yoktur. Aksine yumurtalık kanseri ve rahim iç tabakası kanserine karşı koruyuculuğu ispatlanmıştır. Doğum Kontrol Hapı Kullanmayı Bıraktım Ama Hala Adet Görmüyorum. Ne Yapmalıyım? Bazı hallerde 3 aya kadar adet kanaması geri dönmeyebilir. Bazen de bir yıla kadar uzayabilir. Anormal bir durum olarak görülmemelidir. 3 aydan fazla süren durumlarda doktorunuzla belirlenecek uygun tedavi ile bu durum ortadan kalkar. Doğum Kontrol Hapı Kilo Yapar mı? Yeni nesil OKS’lerin böyle bir etkisinin olması çok düşük bir ihtimaldir. Doğum Kontrol Hapı Tüylenme Yapar mı? Hayır, aksine tüylenmeyi önleyici etkisi vardır. Op Dr Aylin Totan ile Yaşadığın Tecrübeyi Gönder, Paylaşalım. Doğum Kontrol Hapları Nasıl Kullanılır? Kısırlık Yaparmı? Doğum Kontrol hapları Hangi Durumlarda Kullanılmaz? Günümüzda doğum hapları kullanımı giderek artmaya başladı. Peki doğum haplarını kullanırken nelere dikkat edilmeli. Nasıl kullanılmalı? Hangi durumlarda doğum kontol hapları kullanılmaz? Araştırmadan ve doktora sormadan yanlış zamanlarda kullanmak sonucunda tahmin edemeyeceğiniz sorunlar ortaya çıkabilir. Sizin için bu konuda bazı bilgiler topladık. İlk önce doğum kontrol hapları Nedir? inceleyelim Doğrum Kontrol Hapları Doğum kontrol hapları, steroid hormonlar östrojen ve progesteron içeren ilaçlardır. Yalnız başına progesteron içeren doğum kontrol hapları da vardır ama, piyasada çoğunlukla kombine östrojen+ progesteron içeren ilaçlar bulunur. Bunlar, daha çok beyindeki hipofiz ve hipotalamus bölgeleri üzerinde etki göstererek yumurtlamanın önlenmesi yoluyla etki gösterirler. Ayrıca, rahim içi dokusunu endometrium bebeğin yerleşmesine elverişsiz hale getirme, rahim ağzı salgısını servikal mukus koyulaştırarak spermlerin ilerlemesini engelleme ve tüplerin hareketlerini bozarak spermle yumurtanın karşılaşmamasını sağlama gibi etkileri de vardır. Yalnızca progesteron içeren haplar minipill, daha çok 2. mekanizma yoluyla doğum kontrolu sağlar; bu hapları kullanan hastaların % 40’ında normal yumurtlama olur. Doğum kontrol haplarının başarısızlık oranları, hapların cinsine ve hastaların uygulamadaki özenine göre değişmektedir. Özenle kullanıldığında, kombine doğum kontrol haplarının ilk yıl içindeki başarısızlık oranı binde bir olarak bildirilmektedir ama, bu oran pratikte yüzde 3’e kadar çıkmaktadır. Yalnızca progesteron içeren haplarda ülkemizde bulunmamaktadır, bu oranlar sırasıyla binde 5 ve yüzde 3 olarak verilmektedir Doğum kontrol haplarının, 21 gün süreyle her gün aynı saatte alınması önerilir. Hapa ilk başlayacak kişinin, adetin 5. gününden önce tercihan ilk gün başlaması, sonraki aylarda ise kutu bitince yedi gün ara vererek sekizinci gün yeni kutuya başlaması gerekmektedir. Burada hapın her gün hiç unutulmadan alınması önemlidir. Bir hap unutulduğunda, akla gelir gelmez alınmalı, daha sonra diğer haplara sırasıyla devam edilmelidir. O ay hapın koruyucu etkisi devam eder. Kutunun ilk 2 haftasında iki hap unutulursa, sonraki iki gün ikişer tane hap alınarak bu telafi edilir. Burada da başka bir korunma yöntemine gerek yoktur ama, bazı doktorlar bir hafta süreyle ek bir korunma yöntemi önermektedir. 3. haftada 2 hap veya herhangi bir dönemde ikiden fazla hap unutulmuşsa,hemen yeni bir doğum kontrol yöntemi uygulanmalı ve yeni bir kutuya başlanmalıdır. Ayrıca doğum kontrol hapı kullanan hanımlar, hiç hap unutmasalar bile, gastroenterit şiddetli bulantı-ishal durumlarında en az bir hafta süreyle başka bir yöntem kullanarak korunmalıdır. Bazı kutularda 28 hap bulunur. Bu, kullanım kolaylığı içindir. Asıl doğum kontrolu sağlayan ilk 21 haptır, diğer 7 hap ise genellikle demir gibi vitamin hapları içerir. Unutulma durumlarında, bu yedi hap gözardı edilmelidir. Hap seçiminde biz, etkili doğum kontrolu ve geniş güvenlik aralığı ilkesini esas alırız. Düşük doz bir progesteron ile birlikte, 50 mikrogramın altında düşük doz östrojen içeren doğum kontrol hapları daha çok tercih edilir. Ayrıca tüylenme, yağlı cilt ve sivilce gibi sorunları bulunan hastalarda, anti-androjen etkisi de olan doğum kontrol hapları ilk seçenek olmalıdır. Hangi Durumlarda Kesinlikle Doğum Kontrol Hapı Kullanılmaz Tromboflebit, tromboembolik hastalıklarkanın pıhtılaşarak damarlarda tıkaçlar oluşturması, serebral vaskuler beyin damarlarında hastalık, koroner damar hastalığı; önceden bu tip hastalıklar geçirilmesi veya bu hastalıklara yatkınlık durumu. Karaciğer fonksiyonlarında ileri derecede bozulma. Meme kanseri ya da şüphesi. Teşhis konulmamış anormal vaginal kanama. Gebelik ya da gebelik şüphesi. 35 yaşın üzerindeki sigara tiryakileri. Doğum Kontrol Haplarının Nispeten Kullanılmaması Gereken Durumlar Migren baş ağrıları. İleri yaşta olmayan, sigara içmeyen ve hipertansiyonu bulunmayan migren vakalarında, düşük doz doğum kontrol hapları kullanılabilir. Hipertansiyon. 35 yaşından küçük hipertansiflerde düşük doz doğum kontrol hapları kullanılabilir. Myom. Düşük doz hapların, myomların büyümesine yol açmadığı ve adet kanamasının miktarını azalttığı gösterilmiştir. Gebeliğe bağlı şeker hastalığı. Kan şeker düzeyleri yakından takip edilerek, bu hastalar doğum kontrol hapı kullanabilir. Acil olmayan ameliyatlar. Büyük ameliyatlardan yaklaşık 4 hafta önce, doğum kontrol hapı kullanımına son verilir. Bu haplar, ameliyat sonrası hareketsiz kalmanın da etkisiyle kanda pıhtılaşmaya ve damar tıkanmalarına yol açabilir. Epilepsi sara hastalığı. Doğum kontrol haplarının, bu hastalığın seyri üzerinde kötü bir etkisi yoktur. Hatta olumlu etkileri bildirilmiştir. Ancak, sara ilaçları doğum kontrol haplarının etkisini azaltır. Gebelikte tıkanma sarılığı geçirilmiş olması. Orak hücre hastalığı. Bir tür kan hastalığıdır. Bunlarda da gebeliğin önlenmesi daha önemli olduğu için, düşük doz doğum kontrol hapları önerilmektedir. Diabetes mellitus şeker hastalığı. 35 yaşın altındaki ve başka bir rahatsızlığı bulunmayan hastalar doğum kontrol hapı kullanabilirler. Safra kesesi rahatsızlığı. Doğum kontrol hapları, safra taşları oluşturmaz. Ancak taş varsa, hastanın şikayetlerini artırabilirler. Hapların Doğum Kontrolü Dışındaki Yararlı Etkileri * Etkili Doğum Kontrolu – kürtaja daha az ihtiyaç duyulması – cerrahi kısırlaştırmaya daha az ihtiyaç duyulması * Endometrium rahim kanserinde azalma * Yumurtalık kanserinde azalma * Dış gebelik riskinde azalma * Adetlerin daha düzenli olması – akım miktarın azalması – adet sancılarının düzelmesi – kansızlığın azalması * Daha az salpenjittüplerin iltihaplanması görülmesi * Muhtemelen daha az endometriosis görülmesi * Muhtemelen daha az selim meme hastalığı görülmesi * Muhtemelen daha az romatoid artrit görülmesi * Muhtemelen damar sertliğine ateroskleroz karşı korunma sağlanması * Muhtemelen kemik yoğunluğunun artması * Muhtemelen myomların azalması * Muhtemelen yumurtalık kistlerinin azalması Haplarla İlgili Sorunlar Ve Çözümleri Adet dışı kanamalar En sık olarak, hapa başlanılan ilk aylarda görülür. Bu geçici bir durumdur. Çoğunlukla kendiliğinden düzelir. Birkaç yıl sonra da ara kanamaları görülebilir. Sigara içenlerde, hapı düzensiz alanlarda ve rahim ağzında ilthap özellikle servikal klamidya enfeksiyonu bulunan hastalarda ileri dönemde ara kanamalarına daha sık rastlanır. Bu kanamalar için, kısa süreli östrojen tedavisi genellikle yeterli olur. Adetin kesilmesi amenore Özellikle düşük doz östrojen içeren hap kullananlarda görülür. Rahimin aşırı incelmesi, bu olaya neden olur. Uzun süreli bir etkisi yoktur. Gebelik şüphesi nedeniyle, hekim ve hastada endişe yaratır. İlaç alınmayan haftanın sonunda bir gebelik testi yapılarak, gebelik olasılığı uzaklaştırılır. Bu olayın tekrarlamaması için, hastaya genellikle sonraki ay 21 gün süreyle hap+östrojen verilir. Bu durum nedeniyle hap kullanımına son vermemek gerekir. Kilo alma Hapların kilo almaya yol açtığı görüşü yanlıştır. Bu, bir algılama sorunudur. Hastalara, bu nedenle ilacı bırakmamak için düşük doz haplar, düzgün beslenme ve düzenli egzersiz önerilebilir. Sivilceler Düşük doz haplar, sivilcelerde düzelme yapar. Yumurtalık Kistleri Düşük dozlu haplarda, fonksiyonel yumurtalık kistlerine daha sık rastlanır. Önemli bir sorun değildir. Tedaviyle düzelir. Östrojen dozu arttıkça kistler azalır. Depresyon Bu durum da, daha çok yüksek doz östrojen içeren hap kullananlarda görülür. Çözüm olarak, düşük dozlu bir preparata geçmek gerekir. Kanser Yukarda da bahsettiğimiz gibi, doğum kontrol hapları bazı kanser türlerine karşı koruyucu etki gösterir. Bu nedenle, kanser yaptığı yönündeki spekülasyonlar asılsızdır. Yaş 35 yaşın üzerindeki hastalar, başka bir rahatsızlıkları yoksa ve sigara içmiyorlarsa doğum kontrol hapı kullanabilirler. Düşük dozlu haplar tercih edilmelidir. Cinsel İstek Doğum kontrol hapları, bazan cinsel istekte azalma yapabilir. Bu durumda, başka bir hapa geçmek uygundur. Kısırlık Doğum kontrol haplarının kısırlık yapıcı bir etkisi yoktur. Hap bırakıldıktan sonraki iki yıl içinde görülen gebelik oranları, diğer insanlardan farklı değildir. Menopozu Geciktirme Doğum kontrol haplarının ne menopozu geciktirici ne de hormonları bozucu etkisi vardır. Hap kullanan hastalar adet görmeye devam etse de, belli bir yaştan sonra yumurtalıklar ömrünü tamamlar. Hasta ilaç kullanmaya devam ederse, bunun farkına varmayabilir. Belli testler yapılarak menopoz doğrulandığı takdirde, doğum kontrol haplarını bırakarak menopoz ilaçları kullanmaya başlamak daha doğru olur. Piyasada bulunmadığı için, burada minipill’den ayrıntılı olarak bahsedilmeyecektir. Ancak yalnızca progesteron içeren bu haplar, emziren kadınlar ve 40 yaşın üzerindekiler için özellikle uygundur. Ayrıca, damar hastalığı bulunan diabet, kalp-damar hastalığı gibi ciddi tıbbi sorunları nedeniyle östrojen içeren kombine doğum kontrol haplarının yasak olduğu hastalarda da kullanılabilirler. Bir ölçüde kombine doğum kontrol haplarının açığını kapatırlar. Türker tarafından hazırlanmıştır. Doğum Kontrol Hapları Ve Kısırlık Halk arasında doğum kontrol hapları ile ilgili yaşanan en büyük endişe kullanım sonrası kısırlığa neden olabileceği korkusudur. Hap kullanımı sonrası gebe kalmada bir gecikme olabileceği bazı yayınlarda ileri sürülmekle birlikte oral kontraseptif kullanımının kısırlığı arttırdığına dair hiçbir bulgu ve kanıt yoktur. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir nokta zaten daha önceden kısırlık sorunu olan ve bunun farkında olmayan kişilerin OK kullanımıdır. Bunu bir örnekle somutlaştıralım Daha önceden hiç hamile kalmamış genç bir kadın olduğunu varsayalım. Bu kadında endometriozisten açıklanamayan infertiliteye kadar pekçok sorun bulunabilir ve bu kişinin gebe kalması zaten uzak bir olasılıktır. Ancak kişi bu durumun farkında değildir. Düzenli cinsel hayatla birlikte doğum kontrol hapı kullanmaya başlar. Bir süre sonra çocuk sahibi olmaya karar verir ve hap kullanımını bırakır. Aradan uzunca bir zaman geçmesine karşın gebe kalamaz ve yapılan doktor kontrolleri sonucu infertilite problemi olduğu ortaya çıkar. Bu durumda kişinin hem kendisi hem de yakın çevresi tek suçlu olarak doğum kontrol hapını görür. Buna konu hakkında yeterli bilgi birikimine sahip olmayan ve popülist davranan bazı doktorların da çanak tutması ile doğum kontrol hapı kısırlığın nedeni olarak saptanır. Oysa kişi doğum kontrol hapı kullanmadan önce de kısırlık sorunu yaşamaktadır ancak bunun farkında değildir. Bir başka durum da kişinin yaşı ile ilgilidir. Kadın yaşı ne kadar genç ise gebe kalma potansiyeli o kadar yüksektir. Bu farklılık 20 ile 21 yaş arasında bile bulunmakla birlikte klinik olarak dokümente edilebilecek anlamlılıkta değildir. 30’lu yaşlarla birlikte kadının gebe kalma potansiyeli azalma gösterir. 27 yaşında hap kullanmaya başlayan bir kadın düşünün. Bu kadının hap kullanmadığında belirli bir gebe kalma potansiyeli vardır. Aynı kadının 32 yaşında hap kullanımını bıraktığını düşünün. Bu yaştaki gebe kalma potansiyeli 27 yaşa göre daha düşüktür. Kadın ilacı bıraktıktan sonra kısa sürede gebe kalamaz ise yukarıdaki örnekteki gibi kendisi ve çevresi direkt olarak doğum kontrol hapını suçlayacaktır. Oysa gebe kalmadaki güçlük ya da gecikmenin nedeni hap değil kadınının ilerleyen yaşıdır. Sonuç olarak günümüzde doğum kontrol haplarının kısırlığa neden olmadığını gönül rahatlığıyla söyleyebilmekteyiz. Hap kullanımı sonrası düşük riski İnsanlar psikolojik olarak kendilerini rahatlamak amacıyla ters giden olaylar karşısında bir suçlu bulma eğilimindelerdir. Bu saptama doğum kontrol hapı kullanıp bıraktıktan sonra hamile kalan ve düşük yapan kadınlar için de geçerlidir. Oysa yapılan çalışmalarda oral kontraseptif kesilmesinden sonra yaşanan gebeliklerde düşük riskinde bir artış saptanmamıştır. Tam aksine spontan düşük ve ölü doğum riskinde hafif bir azalma söz konusudur. Doğum kontrol hapı sonrası anomali riski Doğum kontrol haplarının yumurta hücresinin kalitesini bozarak anomalili bir bebeğin gelişimine yol açacağı inancı da hurafedir. Yapılan çalışmalarda bu yönde hiçbir kanıt bulunamamıştır. Benzer şekilde doğum kontrol hapları doğan bebeklerin cinsiyet oranında da bir değişikliğe neden olmaz. Önceden doğum kontrol hapı kullanan ve kullanmayan kadınlarda ölü ya da erken doğum, düşük doğum ağırlığı, zeka ve gelişim açısından hiçbir fark yoktur. Sadece OK kullanımı sonrasında ikiz gebelik oranlarında anlamlı olmayan hafif bir artış söz konusudur. Sonuç olarak doğum kontrol hapları kısırlığa, düşüklere, erken doğumlara ve ileride doğacak bebeklerde anomaliye neden olmazlar. Doğum Kontrol Hapları Kısır Yapar mı– Bir korunma yöntemi olan doğum kontrol haplarının bir inanışa göre yumurtalıkları küstürüp kısırlık yapacağına dair düşünceler yer almakta. Özellikle başka korunma yöntemlerini tercih etmeyen ve yıllarca doğum kontrol hapları ile korunan çiftler var. Dolayısı ile bu hapların üremeye olumsuz bir etkisi olup olmadığı da merak konusu. Çok uzun yıllardır kullanılan bu haplara dair neden hala ön yargı var anlamıyorum. Ya da ön yargınız var madem başka bir korunma yöntemini tercih edeceksiniz. Bu yazımızda aslında bu oluşan ön yargıları kaldıracak sorularınıza yanıt olacak önemli bilgiler sunmak istiyorum sizlere. Doğum kontrol hapları dediğim gibi hem kolay uygulanabilen hem de çok uzun yıllardır etkisi görülmüş koruma açısından sağlam bir yöntemdir. İçeriğinde östrojen ve progesteron ikisinin de yer aldığı ilaçlardır sadece progesteron içeren korunma hapları da bulunmaktadır ki bunlar emzirme döneminde de rahatlıkla kullanılabilmektedir. Bu önemli iki hormon sayesinde korunma hapları yumurtlamanın önüne geçici, spermleri ve yumurtaların birleşmesini engelleyici, tüplerin hareketlerini değiştirici gibi rolleri vardır. Kısacası yumurtlamayı engelleyerek döllenmenin oluşmasını engeller tabii etkili ve en çok tercih edilen doğum kontrol yöntemlerinden biri olmuştur. Doğum kontrol haplarının başarısızlık oranları elbette vardır. Bunlar hapların kullanış biçimine hapların türüne göre değişebilmektedir. Başarısızlık oranı da aslında binde bir olan bu haplar oldukça etkili. Mutlaka kullanım anında düzenli kullanmaya özen göstermelisiniz bu ilaçları. 21 gün boyunca kullanılan bu hapları genelde adetin ilk gününden başlayarak her gün aynı saatte almalısınız. 1 kutu bittiğinde yeni kutuya başlamak için 7 gün ara verip yeni kutuya 8. gün başlamanız gerekir. Bir gün hapı almayı unuttuğunuzda aklınıza gelince hapı almalısınız böylece korunmaya devam edersiniz. Unuttuğunuz iki gün için korunma düzeyi en aza indiği için mutlaka başka bir korunma yöntemi denemelisiniz tedbir amaçlı. İşte aslında bu doğum kontrol haplarının hormon içermesi durumu kadınları oldukça endişelendirmektedir. Özellikle çevreden duydukları sözler onları daha fazla endişeye sokmaktadır. Koruyor ama ya kısır yaparsa? Ya yeniden hamile kalamazsam? gibi sorular mutlaka aklınızdan geçiyordur. Doğum kontrol haplarının hamile kalmak isteyenler üzerinde olumsuz bir etkisi bulunmamakta. Yani hapı bırakıp artık korunmayı kesip hamile kalmak istediğinizde korunma ortadan kalkar ve hemen hamile kalabilirsiniz. Özellikle hapı bıraktıktan sonraki 1 ay içinde hamile kalanların olduğu gözlemlenmiştir. Bu hapları bıraktıktan sonra gebe kalmada gecikenler endişelenmesinler bu hapların kısırlık üzerinde hiçbir yan etkisi bulunmamaktadır. Yani en geç 1 yılın sonunda hamile kalma şansınız yüksek.

doğum kontrol hapı memede kist yapar mı