dünyanın en iyi 10 beyin cerrahı

Dünyanınen yüksek ücretli 20 işine göz atın. Beyin cerrahı. $ 381,500. 2. kardiyolog. $ 351,827. 3. En iyi 10 en iyi eşcinsel partner uygulamaları Dünyanın En Tehlikeli 10 Uyuşturucusu 09.03.2015 14:35 Doğrudan beyin nöronlarını etkileyen bu madde uzun süre alındığında kişide karaciğer yetmezliği ortaya çıkmaktadır. Heryıl bölümün öncülüğünde düzenlenen canlı cerrahi kurslarına birçok beyin cerrahı katılır ya da internetten webcast yoluyla iştirak eder. Bu cerrahi kurslarındaki çalışmalar; daha sonra uluslararası beyin cerrahisi literatüründe saygın dergilerde yayınlanır; kongre ve sempozyumlarında örnek olarak gösterilir. Dünyanınen iyi beyin cerrahları arasında yer alan Prof. Madjid Samii, kariyeri boyunca, birçok prestijli ulusal ve uluslararası ödül, şeref ve madalyanın sahibi oldu. Beyin cerrahisi alanında şimdiye kadar 17 kitabı ve 500'den fazla bilimsel makalesi yayınlanan Prof. Samii'nin en önemli başarılarından biri, dünyada binlerce 9 San Francisco, Kaliforniya, ABD. Ghirardelli, San Francisco’nun hatta dünyanın ünlü çikolata markalarından biridir. Her yıl geleneksel hale gelmiş iki çikolata etkinliği ile ziyaretçileri ağırlayıp onlara lezzetli çikolatanın nasıl olduğunu göstermektedirler. 10. Pennsylvania, ABD. 1906 yılından beri var olan Hershey Mon Mari Est Accro Aux Sites De Rencontre. 0943 Yeditepe Üniversitesi 1'inci Hipofiz Günleri, geçen yüzyılın en önemli beyin cerrahı seçilen Prof. Dr. Gazi Yaşargil onuruna düzenleniyor. Yeditepe Üniversitesi 1'inci Hipofiz Günleri, geçen yüzyılın en önemli beyin cerrahı seçilen Prof. Dr. Gazi Yaşargil onuruna düzenleniyor. Geleneksel hale getirilmesi hedeflenen toplantıların ilkinde, nadir tanı konulan ve tedavisi zor olan 'Kraniyofarinjiyoma' tümörü ele alınacak. Yurt içi ve yurt dışından çok sayıda önemli bilim insanının katılacağı toplantı 12 Ekim Cumartesi günü İstanbul'da yapılacak. Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Tıbbi Koordinatörü ve Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur, 1'inci Hipofiz Günleri hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur, literatürdeki en geniş Kraniyofarinjiyoma serilerinden birinin Prof. Dr. Gazi Yaşargil'e ait olduğunu hatırlatarak, böyle bir organizasyonun ülkemiz açısından son derece önemli olduğunu söyledi. Prof. Dr. Keleştemur, toplantıda, hem çocukluk hem de erişkin yaşta ortaya çıkabilen Kraniyofarinjiyoma'nın, tüm yönleriyle tartışılacağını nadir fakat önemli bir hastalık olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Keleştemur, gecikmiş tanı ve tedavinin hastanın yaşamını olumsuz etkilediğini dile getirdi."PROF. DR. GAZİ YAŞARGİL'E OLAN BORCUMUZU YERİNE GETİRİYORUZ"Prof. Dr. Gazi Yaşargil'in tıp dünyasına yaptığı büyük katkıların altını çizen Prof. Dr. Keleştemur, "Prof. Dr. Gazi Yaşargil geçen yüzyılın ikinci yarısının dünyadaki en önemli beyin cerrahı seçildi. Yaptığı çalışmalar ve geliştirdiği yeni teknikler bu başarıyı getirdi. Gerek beyin anatomisinin anlaşılması, gerekse beyin tümörleri cerrahisinde geliştirdiği yeni yaklaşımlarla tıp dünyasına büyük katkısı oldu. Prof. Dr. Yaşargil hem ülkemiz, hem tüm dünya için çok önemli bir değerdir. İnsanlığa büyük hizmet etmiş bir hekimin onuruna böyle bir toplantı düzenlemek bir borçtu, o borcu yerine getiriyoruz" VE TAKİBİ PROBLEMLİ BİR KONUHipofiz hastalıklarının nadir görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Keleştemur, "Bazı hipofiz tümörlerinin tanı ve tedavisinde zorluklar vardır. Nadir olduğu için hastalık az bilinir. Dolayısıyla hastaların takibinde zorluklar yaşanabilir. Bu tümörlerden biri de toplantımızın konusu olan Kraniyofarinjiyoma hipofiz bezini etkileyerek, hipofiz yetmezliğine yol açabilir. Hipofiz hastalıklarının tanı ve tedavisinde Türkiye önemli bir ülke konumundadır. Bu nedenle gerçekleştireceğimiz toplantı önem taşıyor" diye ÇOCUKLARDA BÜYÜME GERİLİĞİ YAPIYORTümörün, çocuklarda genellikle büyüme ve gelişme geriliği olarak belirti verdiğini söyleyen Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur, "Kraniyofarinjiyoma'nın diğer hipofiz tümörlerine göre davranışları daha farklıdır, tanıda zorluklar alabilir. Çocukluk çağında genellikle büyümede duraklamayla kendini gösterir. Bu son derece önemli bir belirtidir. Aileler çok dikkat etmelidir. Eğer çocuğun boy uzaması aniden duruyorsa Kraniyofarinjiyoma'dan şüphe edilmelidir. Yetişkinlerde ise görme kaybına yol açabilir. Hastalar genellikle hormon eksikliği belirtileri ya da aşırı miktarda su içme ve idrara çıkma şikayetleri ile başvurur" HERKES KATILABİLİRHipofiz Günleri'nde, her yıl, nadir görülen hastalıkların tartışılacağını belirten Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur, "Türkiye genelinde tüm hekimlere açık bir toplantıdır. Konuyla ilgili beyin cerrahları, radyoterapi uzmanları ve aileler, hasta yakınları yani katılmak isteyen herkesi davet ediyoruz. Yeditepe Hipofiz Günleri geleneksel olarak her yıl yapılmaya devam edecek. Her toplantıda genellikle zor, nadir, nadir az bilinen bir konuyu ele alacağız. Bir diğer amacımız da, her toplantıdan sonra konuyla ilgili bilimsel makaleler yayınlayıp, bunların önemli tıbbi dergilerde yer almasını sağlamak" ifadelerini kullandı. Akdeniz'de tekne battı, çok sayıda sığınmacı kayıp Türkiye'nin Berlin Büyükelçiliğinde 'aşure etkinliği' düzenlendi Sarıgül'den 'Mehmet Ali Çelebi' yorumu 'Milletvekilliği tazminat veya ikramiye olarak verilirse bu olaylar bitmez' Kaynak DHA Yeditepe Üniversitesi, Gazi Yaşargil, Yeditepe, Türkiye, Sağlık, Son Dakika Son Dakika › Sağlık › Dünyanın önde gelen hekimleri prof. dr. gazi yaşargil onuruna türkiye'ye geliyor - Son Dakika Bu haber Demirören Haber Ajansı tarafından hazırlanmış olup habere tarafından hiçbir editöryal müdahalede bulunulmamıştır. Demirören Haber Ajansı tarafından hazırlanan bütün haberler sitemizde hazırlandığı şekliyle otomatik servis edilmektedir. Bu nedenle haberin hukuki muhatabı Demirören Haber Ajansı kurumudur. Son Dakika Türkiye’de en iyi beyin cerrahı kim?Ülkemizin en iyi beyin cerrahı olarak tanımlanabilecek ilk kişilerinden biri şüphesiz Bunun en büyük nedenlerinden biri de listemizde bulunan hocaların çoğunun Pamir hocanın öğrencisi olmasıdır. Kendisi 1976-1985 yılları arasında Hacettepe üniversitesinde görev Gök hangi hastanede?Dr. Mustafa GÖK ÖZEL ATANUR GÖZ HASTANESİ, ISPARTA Türk beyin cerrahı kimdir?Mikrosinir cerrahisinin kurucusu olan Gazi Yaşargil "Beyin ve Sinir Cerrahı" ve "Profesör Doktor" gibi akademik unvanlarının yanında "Yüzyılın Beyin Cerrahı" unvanına Dr Sait Naderi hangi hastanede?2008 yılından bu yana Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beyin Cerrahisi Kliniği Eğitim ve İdari Sorumlusu olarak görev yapmaktadır. Doktor Naderi aynı anda 2017'den bu yana Sağlık Bilimler Üniversitesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı öğretim üyesi ve anabilim dalı başkanlığı görevini de en iyi beyin doktoru kimdir?Dünyanın en iyi beyin cerrahları arasında yer alan Prof. Madjid Samii, kariyeri boyunca, birçok prestijli ulusal ve uluslararası ödül, şeref ve madalyanın sahibi oldu. Beyin cerrahisi alanında şimdiye kadar 17 kitabı ve 500'den fazla bilimsel makalesi yayınlanan Peker hangi hastanede?Selçuk Peker Koç Üniversitesi Dr Hamza Karabağ kimdir?Dr. Öğr. Üyesi Hamza Karabağ Beyin ve Sinir Cerrahisi uzmanıdır. alanlarında hizmet veriyor ve hastalıkların uzmanlık alanında hizmet veriyor. Yazı dolaşımı Yeditepe Üniversitesi 1'inci Hipofiz Günleri, geçen yüzyılın en önemli beyin cerrahı seçilen Prof. Dr. Gazi Yaşargil onuruna düzenleniyor. Geleneksel hale getirilmesi hedeflenen toplantıların ilkinde, nadir tanı konulan ve tedavisi zor olan 'Kraniyofarinjiyoma' tümörü ele alınacak. Yurt içi ve yurt dışından çok sayıda önemli bilim insanının katılacağı toplantı 12 Ekim Cumartesi günü İstanbul'da yapılacak. Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Tıbbi Koordinatörü ve Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur, 1'inci Hipofiz Günleri hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur, literatürdeki en geniş Kraniyofarinjiyoma serilerinden birinin Prof. Dr. Gazi Yaşargil'e ait olduğunu hatırlatarak, böyle bir organizasyonun ülkemiz açısından son derece önemli olduğunu söyledi. Prof. Dr. Keleştemur, toplantıda, hem çocukluk hem de erişkin yaşta ortaya çıkabilen Kraniyofarinjiyoma'nın, tüm yönleriyle tartışılacağını nadir fakat önemli bir hastalık olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Keleştemur, gecikmiş tanı ve tedavinin hastanın yaşamını olumsuz etkilediğini dile getirdi."PROF. DR. GAZİ YAŞARGİL'E OLAN BORCUMUZU YERİNE GETİRİYORUZ"Prof. Dr. Gazi Yaşargil'in tıp dünyasına yaptığı büyük katkıların altını çizen Prof. Dr. Keleştemur, "Prof. Dr. Gazi Yaşargil geçen yüzyılın ikinci yarısının dünyadaki en önemli beyin cerrahı seçildi. Yaptığı çalışmalar ve geliştirdiği yeni teknikler bu başarıyı getirdi. Gerek beyin anatomisinin anlaşılması, gerekse beyin tümörleri cerrahisinde geliştirdiği yeni yaklaşımlarla tıp dünyasına büyük katkısı oldu. Prof. Dr. Yaşargil hem ülkemiz, hem tüm dünya için çok önemli bir değerdir. İnsanlığa büyük hizmet etmiş bir hekimin onuruna böyle bir toplantı düzenlemek bir borçtu, o borcu yerine getiriyoruz" VE TAKİBİ PROBLEMLİ BİR KONUHipofiz hastalıklarının nadir görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Keleştemur, "Bazı hipofiz tümörlerinin tanı ve tedavisinde zorluklar vardır. Nadir olduğu için hastalık az bilinir. Dolayısıyla hastaların takibinde zorluklar yaşanabilir. Bu tümörlerden biri de toplantımızın konusu olan Kraniyofarinjiyoma hipofiz bezini etkileyerek, hipofiz yetmezliğine yol açabilir. Hipofiz hastalıklarının tanı ve tedavisinde Türkiye önemli bir ülke konumundadır. Bu nedenle gerçekleştireceğimiz toplantı önem taşıyor" diye ÇOCUKLARDA BÜYÜME GERİLİĞİ YAPIYORTümörün, çocuklarda genellikle büyüme ve gelişme geriliği olarak belirti verdiğini söyleyen Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur, "Kraniyofarinjiyoma'nın diğer hipofiz tümörlerine göre davranışları daha farklıdır, tanıda zorluklar alabilir. Çocukluk çağında genellikle büyümede duraklamayla kendini gösterir. Bu son derece önemli bir belirtidir. Aileler çok dikkat etmelidir. Eğer çocuğun boy uzaması aniden duruyorsa Kraniyofarinjiyoma'dan şüphe edilmelidir. Yetişkinlerde ise görme kaybına yol açabilir. Hastalar genellikle hormon eksikliği belirtileri ya da aşırı miktarda su içme ve idrara çıkma şikayetleri ile başvurur" HERKES KATILABİLİRHipofiz Günleri'nde, her yıl, nadir görülen hastalıkların tartışılacağını belirten Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur, "Türkiye genelinde tüm hekimlere açık bir toplantıdır. Konuyla ilgili beyin cerrahları, radyoterapi uzmanları ve aileler, hasta yakınları yani katılmak isteyen herkesi davet ediyoruz. Yeditepe Hipofiz Günleri geleneksel olarak her yıl yapılmaya devam edecek. Her toplantıda genellikle zor, nadir, nadir az bilinen bir konuyu ele alacağız. Bir diğer amacımız da, her toplantıdan sonra konuyla ilgili bilimsel makaleler yayınlayıp, bunların önemli tıbbi dergilerde yer almasını sağlamak" ifadelerini Haber Ajansı / Güncel Yeditepe Üniversitesi Gazi Yaşargil Yeditepe Türkiye Güncel Haberler Türkiyenin en iyi beyin cerrahı doktoru kimdir? Ülkemizin en iyi beyin cerrahı olarak tanımlanabilecek ilk kişilerinden biri şüphesiz Bunun en büyük nedenlerinden biri de listemizde bulunan hocaların çoğunun Pamir hocanın öğrencisi olmasıdır. Kendisi 1976-1985 yılları arasında Hacettepe üniversitesinde görev aldı. Dünyanın en ünlü beyin cerrahı kimdir? Mikrosinir cerrahisinin kurucusu olan Gazi Yaşargil “Beyin ve Sinir Cerrahı” ve “Profesör Doktor” gibi akademik unvanlarının yanında “Yüzyılın Beyin Cerrahı” unvanına sahiptir. Dünyanın en iyi beyin doktoru kimdir? Dünyanın en iyi beyin cerrahları arasında yer alan Prof. Madjid Samii, kariyeri boyunca, birçok prestijli ulusal ve uluslararası ödül, şeref ve madalyanın sahibi oldu. Beyin cerrahisi alanında şimdiye kadar 17 kitabı ve 500’den fazla bilimsel makalesi yayınlanan Prof. Op Dr Ahmet karkucak kimdir? Dr. Ahmet Karkucak Beyin ve Sinir Cerrahisi uzmanıdır. alanlarında hizmet veriyor ve hastalıkların uzmanlık alanında hizmet veriyor. Op Dr Yurdal Gezercan kimdir? kendisi çukurova bölgesinde ki operasyonel başarısı çok iyi olan bir beyin ve sinir cerrahisi hekimidir. mesleğinde iyi olması türk milleti adına büyük bir kazanç olsa bile götünün aşırı derecede kalkık olması gariban milletim için üzücüdür. Selçuk Peker hangi hastanede? Selçuk Peker Koç Üniversitesi Hastanesi. Gazi Yaşargil kaç ameliyat? Dokuz bin ameliyat Yaşargil gürültü, çevre ve görüntü kirliliğinin de beyni yorup yıprattığını kaydetti. Mikrocerrahi yöntemiyle bu güne kadar 9 bin ameliyat yaptığını söyleyen Yaşargil, “Ameliyata girerken hep korkmuşumdur. Düşünün doğanın yarattığı en ilginç ve karmaşık yapısına müdahale ediyorsunuz. Prof Dr Servet inci kimdir? Ankara Cumhuriyet Lisesi’ni ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdi. Uzmanlık eğitimini Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji Ana Bilim Dalı’nda 1992’de tamamladı. Aynı üniversitenin Nörolojik Bilimler ve Psikiatri Enstitüsü’nde doktora programına başladı. Prof Dr Orhan Şen hangi hastanede? İhtisasını ise Ankara Hastanesi Nöroşirurji Beyin ve Sinir Cerrahisi kliniğinde ve Ç. Ü Tıp Fakültesi Nöroşirurji Anabilim dalında gerçekleştirmiştir. Halen özel muayenehanesinde hizmet vermektedir. Dr Ahmet karkucak hangi hastanede? Op. Dr. Ahmet KARKUCAK Büyük Anadolu Hastaneleri. Doktor Halil Ibrahim Cebeci hangi hastanede? Büyük Anadolu Hastaneleri yeni hizmet binasında hasta kabulüne başladı. Dr Akın Vural kimdir? Adana Ayas Yüzme Kulübünün 2004’ten bu yana onursal başkanı. 2006-2008 yıllarında Türkiye Yüzme Federasyonu yönetim kurulu üyeliği, 2008-2010 yıllarında ise Türkiye Yüzme Federasyonu as başkanlığı yaptı. Halen Sağlık Bakanlığı Çukurova Aşkım Tüfekçi Hastanesinde görev yapmaktadır. Vural, Evli ve iki çocuk babasıdır. Zeki Boğa Ne doktoru? Genel cerrahi, Beyin ve sinir cerrahisi. Prof Dr Türker Kılıç hangi hastanede? Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı olan ve Medical Park Hastaneler Grubu’da çalışan Prof. Dr. Türker Kılıç, özellikle beyin damar hastalıkları ve beyin tümörleri alanlarında çalışmakta ve kurucusu olduğu Nöroşirürji Araştırma Merkezi’nin başkanlığını yürütmektedir. Koç Üniversitesi Hastanesi SGK anlaşması var mı? Hastanemizin SGK ile anlaşması bulunmaktadır. Acenta ile sigorta şirketinin verdiği bilgiler farklılık gösterebilir. İşlemleriniz sırasında poliçe onay süreleri sigorta şirketine göre farklılık gösterebilir. Lütfen sigorta şirketiniz ile görüşerek poliçenizin kapsamını teyit ettiriniz. Beyin cerrahı Prof. Dr. Murat Digiçaylıoğlu, Almanya Ruhr Üniversitesi'nde tıp eğitimini aldıktan sonra doktorasını İsviçre'de tamamladı. Daha sonra Amerika'ya giderek bir süre Harvard Tıp Fakültesi'nde çalışmalarını yürüttü. Beyin kanamasından sonra beyindeki hücrelerin ölmesini önleyen buluşuyla dünyaca ünlü bilim dergisi 'Nature'nin tam 9 sayfa ayırdığı çalışması ile adını tüm dünyaya duyuran Prof. Dr. Murat Digiçaylıoğlu, halen Kaliforniya'daki Scripps Enstitüsü'nde araştırmalarını yürütüyor. Sentetik kimya, immünoloji, moleküler biyoloji ve biyofizik alanında, kimi Nobel ödüllü, pekçok önemli bilim insanının çalıştığı Scripps Enstitüsü'ndeki laboratuvarında, özellikle HIV'nin yarattığı nörolojik hasarlar ve agresif bir beyin tümörü olan glioblastoma tedavisinde beslenmenin etkilerini inceleyen alışmalar Dr. Digiçaylıoğlu'nun yeni projesi ise, Covid-19 virüsüyle ilgili araştırma. Yaklaşık 5 ay önce Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsü'ne bağlı "Nörolojik Bozukluklar ve İnme" birimine NINDS yaptıkları başvurunun geçtiğimiz hafta kabul edildiğini belirten Prof. Dr. Digiçaylıoğlu, çalışmanın detaylarını anlattı. Prof. Dr. Digiçaylıoğlu, koronavirüsün, HIV gibi virüsün neden olduğu bir hastalık olduğuna işaret ederek, nörolojik etkileri bakımından özellikle uzun vadede, benzer tablolara yol açabileceğini söyledi."VİRÜS, BEYİNDE HIZLANMIŞ ALZHEİMER'A NEDEN OLUYOR"Prof. Dr. Digiçaylıoğlu, "Scripps Enstitüsü'ndeki çalışmalarımızı HIV'in kısa ve uzun vadeli nörolojik etkileri üzerine sürdürüyoruz. Covid-19'un da benzer bir şekilde, kısa ve uzun vadeli nörolojik etkileri üzerine çalışmaya başladık. İkisi arasında nörolojik etkileri bakımından benzerlikler var. HIV artık kronik bir hastalık haline geldi. Hastalar, tedavilerle daha uzun süreler yaşayabiliyor ama gördük ki bu sefer de HIV pozitif bireylerde uzun vadede bazı nörolojik hasarlar ortaya çıkabiliyor. Bunun nedeni şu anda bilinmiyor. Biz çalışmalarımızla bunu anlamaya çalışıyoruz. Kovid'in de uzun vadede nörolojik hasarlar yaratacağını düşünüyoruz. Zaten şimdiden bile görmeye başladık bu etkileri. Bundan 5-10 yıl sonrasını düşünerek de Kovid'le ilgili bu çalışmaları başlattık. Hem HIV hem de Covid-19, orijini virüse dayanan hastalıklar. İkisinin de ortak noktası, beyinde 'nöronal inflamasyon' dediğimiz duruma yol açması. Kovid henüz 1,5 yıldır hayatımızda, çok genç bir hastalık, istatistiksel anlamda uzun vadeli kesin verilere sahip değiliz henüz. Ama elimizde şimdiden olan veriler gösteriyor ki Covid-19'u semptomatik olarak geçirmiş hastalarda bazı nörolojik aksaklıklar gelişiyor. Ciddi hasarlar oluşabiliyor. Bunun en önemlilerinden bir tanesi, hafıza ve algılama eksikliği, beyin kapasitesinin zayıflaması. Hem HIV'de hem Kovid'de gördüğümüz nörolojik hasarlar, Alzheimer'a çok benziyor. Hatta bu iki hastalık, 'hızlanmış bir Alzheimer'a neden oluyor" MİLYON DOLARLIK ARAŞTIRMADA İNSAN HÜCRELERİ KULLANILACAKProf. Dr. Digiçaylıoğlu NINDS tarafından çalışma için kendilerine 1 milyon 592 bin dolarlık fon verildiğini anlatarak şu bilgileri verdi"Amerikan Sağlık Bakanlığı'nın NINDS biriminden 1 milyon 592 bin dolar destek geldi. Bu çalışmayı Teksas Üniversitesi'nden arkadaşım temel bilimci psikoloji Marc Shaphiro ile birlikte yürütüyoruz. Hayvan Covid-19 bu araştırma için iyi bir model değil ne yazık ki. O nedenle biz insanlardan, biyopsilerden elde ettiğimiz hücreleri kullanarak, virüsün orijinal ve genetik modifikasyona uğramış S1 kancasının Spike proteini hücrelerde ortaya çıkardığı veya çıkarabileceği hasarları görmeye çalışıyoruz. Özellikle gözlediğimiz bir şey, beyin kan bariyerinde bu S1 kancasının yarattığı hasarlar var. Bu da beyinde bariyer fonksiyonu görmesi gereken kan bariyerinin fonksiyonunu gerçekleştirememesine neden oluyor. Bu şekilde de beyne girmemesi gereken çeşitli maddeler kontrolsüz bir şekilde beyne giriyor ve bu da özellikle nöroinflamasyonu tetikliyor. Tabloyu daha ağır bir duruma getiriyor. İkinci bir aşamada da beyne giren mikroglialar beynin bağışıklık sistemi hücreleri kontrolsüz bir şekilde artıyor ve inflamasyonu daha da ateşlendiriyor.""AŞIDAKİ mRNA TEKNOLOJİSİ, TEDAVİ İÇİN DE KULLANILABİLECEK"Projenin 5 yıl süreceğini belirten Prof. Dr. Digiçaylıoğlu, sözlerini şöyle noktaladı"İlk bir yılda genel hücresel mekanizmaları göreceğiz. Yani hangi sinyal mekanizmaları beyin kan bariyerini zedeliyor, oradaki endotel hücrelere S1 kancası nasıl zarar veriyor, bir anlamda hücre içindeki konuşmaları, irtibatı göreceğiz. Onu ortaya çıkardıktan sonra da kovid geçirmiş gönüllü hastalarda, beyin kan bariyerini dengelersek ya da sabitlersek, S1 kancasının verdiği zararlar azalıyor mu, geri çevrilebiliyor mu buna bakacağız. Bunu yapmak için de kovid aşılarının geliştirildiği teknolojiyi, mantığı kullanarak yapacağız. Yani beyin kan bariyerine S1 yani spike proteininin verdiği zararı, mRNA teknolojisi kullanarak ya önlemek ya da geri çevirmeyi amaçlıyoruz. Messenger RNA, yani mRNA'yı kan beyin bariyerinin virüs karşısında zayıf kalmasını önleyecek şekilde kullanabiliriz. Sonuç olarak mRNA teknolojisi sadece kovid aşısı olarak yani hastalığı önlemek için değil, kovid'in yarattığı nörolojik hastalıklarda da tedavi olarak kullanılabilir."

dünyanın en iyi 10 beyin cerrahı